Istanbul Efendisi Ardiyesi
  EBCED HESABI
 
"Ebced" kelimesi, Arap alfabesindeki harflerin kolay ezberlenebilmesi için, harflerin birleştirilmesiyle meydana gelen 8 anlamsız kelimenin ilkidir. Ebced, ilk kelimenin adı olduğu gibi, aynı zamanda diğer kelimelerin tümünün de adıdır.
Yani ebced, eski alfabeye verilen addır. "Abcad, ebicad, ebiced ve abucad" da denmesine rağmen tutunmuş şekli ebced dir. 8 anlamsız kelime soldan sağa doğru şöyle sıralanır: Ebced, Hevvez, Hutti, Kelemen, Sa'fas, Karaşet, Sehaz ve Zazağ. Son kelime "Zazığlen" veya "Zazağlen" şeklinde de okunmuştur. Ebced'in menşei hakkında çok şeyler söylenmiştir. Bunların pek çoğu rivayetlerden oluşmaktadır. Alfabeyi oluşturan 8 kelimenin ilk 6'sının Medyen ülkesinin krallarının adları olduğu; 6 şeytanın adı olduğu; haftanın günlerinin her birinin adı olduğu; ilâhî Isimlerin baş harfleri olduğu; Hz. Adem (A.S.)'in cennetten kovuluşunun evreleri olduğu; İlâhî emirleri ve yasakları verdiği; Pers hükümdarı Sâbûr'un çocuklarının adları olduğu vs. gibi birbirinden farklı rivayet ve yorumlara konuyla ilgili kaynaklarda sıkça rastlanmaktadır. Bunun yanısıra ebcedi dinî motiflerle açıklayan kaynaklar da vardır.
Arap harflerinin sayisal degeri de vardir. Her harfe karsilik bir sayi verilerek ebced hesabi adi verilen bir sistem olusturulmustur. Buna göre harflerin 1�den 1000�e kadar sayi degerleri söyledir:



Ebced Hesabi
Ebced'in en büyük özelligi "Ebced hesabi" adi verilen bir islemde kullanilmasidir. Buna göre, ebced ifadesindeki her harfin bir sayi degeri vardir ve bu degerlerden istifadeyle bir çok konuda pek çok islemler yapilmistir. Iste bunlarin her birine bu hesabin adi verilir. Ebced alfabe düzeninin harfleri 1'den 9'a, 10'dan 90'a, 100'den 1000'e dogru numaralandirilir. Bunu su sekilde de gösterebiliriz:
Ayrica bu alfabede gözükmeyen "pe" harfi "be " gibi, "çe" harfi de "cim" gibi kabul edilerek onlarin sayi degerlerini alir. Eskilerin "hisâb el-cümel" dedikleri, ebced hesabinin 4 çesidi vardir: "Büyük", "en büyük", "küçük" ve "en küçük" ebced hesabi. Yukaridaki tablo, eskiden büyük ebced (cümel-i kebîr) olarak ele alinmis, ama bugün küçük ebced (cümelsagir) olarak degerlendirilmektedir. Kultanildigi Yerler Ebced alfabe düzeninde her bir harfin bir rakama tekâbül etmesi keyfiyeti, Türk-Islâm kültüründe, hemen hemen her sahaya yayilan bir kullanimi ortaya koymustur. Rakamla ifâde edilecek seyler yaziyla, yaziyla ifâde edilecek seyler de rakamla sembolize edilir olmustur.
Kullanildigi yerler kisaca söyle siralanabilir:
Günlük ihtiyaçlarda:
Özel notlar ve ticarî iliskilerde kullanilmistir. Meselâ: 100 akçe alacagi olan birisi alacakli oldugu kisiye bir kagit üzerinde bir kaf harfi yazip gönderince hem alacagini istemis, hem de konuyu aracidan saklamis oluyordu.
Isim sembolü olarak:
Iki veya daha fazla kelimenin sayi degerlerinin ayni olmasindan istifadeyle birini söylemekle digeri kastedilmis kabul edilerek halk arasinda kullanilagelmistir. Meselâ: "Muhammed" kelimesi 92'dir. "Aman' kelimesi de 92'dir. "Mevlevî" kelimesi de 92' ettiginden bu kavramlar arasinda bir alaka kurulmustur.
En meshurlarindan biri sudur: Aman lafzi senin ism-i serîfinle müsavidir Aninçin asikin zikri amandir ya Resulullah Keza bu konuda ilim = amel = sa'y kelimelerinin sayi degeri 140'dir. Hem sayi degeri itibariyle hem de anlamca aralarinda bir irtibat vardir. Hilâl, lâle ve Allah lafzi da sayi degeri bakimindan 66 etmektedir. Bu husustan dolayi kültürümüzde hilâl ve lâleye daha özel bir yer verilmistir
Çocuga isim verilirken:
Dogum tarihinin bir kelime veya bir, iki isimle belirlenmesidir. Hangi isimler çocugun dogdugu seneyi ebced hesabiyla verirse, o isimlerden biri çocuga verilmistir. Meselâ: H. 1311'de dogan çocuga "Mahmud Bahtiyar", "Süleyman Hursid", "Yusuf Mazhari', "Ömer Riza" ve "Recep Servet" gibi isimlerden biri verilebilir. Çünkü bunlarin her biri 1311 etmektedir.
Kitap ve Makalelerde:
Eskiden kitaplarin önsöz, giris, takdim sayfalari ile numara almayan sayfalar hep ebced alfabesine göre numaralandirilmistir.
Kitaplarin ay ve sene kayitlari, yazi bölümleri ve madde basliklari hep ebced düzenine göre tanzim edilmistir.
Resmi devlet kayitlarinda:
Devlet arsivlerinde yer alan birçok resmî belgeler, tutanaklar, fezleke ve mazbatalar, tarihler basta olmak üzere vak'anüvis kayitlari, vakif kayitlari ile sayim ve envanter hesaplari hep bu hesaba göre tanzim edilmistir.
Ilimlerde:
Fizik, matematik, geometri ve astronomide sikça kullanilmistir. "Sa'fas" kelimesinin harfleri kullanilmistir. Astronomide buyük rakamlar "gayn" harfinin birkaç tekrari ile de saglanabilmistir. Ebced hesabi, musikide de kullanilmistir. Buna göre sesler ve perdeleri ebced alfabe düzeninden istifade edilerek olusturulan bir "ebced notasi" ile belirlenmistir. Bu hesabin en çok
kullanildigi yerlerden biri hiç süphesii mimarlik tir. Özellikle Mimar Sinan, eserlerinde, boyutlarin modüler düzeninde çok sik kullanilmistir. Temel lslâmî kavramlardan olusan bu hususa birkaç misal verelim: Süleymaniye'de zeminden kubbe üzengi seviyesi 45, kubbe alemi 66 arsin yüksekliktedir. Ebced'e göre "Âdem' 45, "Allah" lafzi da 66 etmektedir. Yine Selimiye'de de kubbeyi tasiyan 8 ayagin merkezlerinden geçen daireninçapi 45 arsindir. Kubbe kenari zeminden 45, minare alemi buradan itibaren 66 arsindir. Süleymaniye ve Selimiye'nin görünen silüetleri 92 arsindir ki, bu da "Muhammed" kelimesinin karsiligidir.
Cifr ve Vefk ilimlerinde :
Ebced hesabi ayrica cifr, vefk gibi ilimlerde, astrolojide, define aramada da kullanilmistir.
Tasavvuf ve Din ilimlerinde :
Ebced hesabinin tasavvuf ve din ilimlerinde kullanildigina sahit olmaktayiz. Özellikle "Kelime-i Tevhid" veya "Esmâ-i Hüsn"a"dan bir ismin kaç aded zikr edilecegi ebced tablosuna göre tayin edilir. Kur'an tefsirlerinde ve hatta Kadir gecesinin tayininde de ebcedin kullanildigini bilmekteyiz.
Tarih düsürmede :
Ebced hesabinin en fazla kullanildigi yer hiç süphesiz tarih düsürmedir. Bunun için o olayin tarihini verecek ustalikli bir kelime veya misra söylenir ki, hesaplandiginda o olayin tarihi ortaya çikar. lste "tarih düsürme sanati" adi verilen bu sanat divan edebiyati boyunca kullanilmis ve bütün kültür varliklarimizin kitabelerinde yer almistir.
Eski ve gelecek olaylarin tarihlerini bulmada:
Özellikle Kuran-i Kerim ve hadislerden yapilan çalismalarla geçmis ve gelecek olaylara ait tahminler yapilmistir. Istanbulun Fethinin "beldetun tayyibetun..." cümlesinden çikartilmasi gibi. Bediüzzaman said-i Nursi'nin Sikke-i Tasdik-i Gaybi adli eserinde bununla ilgili çok sayida örnek bulunmaktadir.
Kaynak: Ismail Yakit, Türk-lslam Kültüründe Ebced Hesab ve Tarih Düsürme, ötüken Ist. 1992.
 
 
  Bugün 26 ziyaretçi (36 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol